-) Avrıl lisedeyken okuldan nefret edermis. Söylediğine göre diğer kızlar onu fazla ukala bulduklarından pek sevmez we aralarına almazlarmıs=)
-) Bir keresinde otelde cok fazla gürültü yaptığından otelden atılmıs =))
-) Avrıl hayatı boyunca hic gitar dersi almamıs we kendisi calmayı öğrenmis ve ilk sarkısını 12 yasında yazmıss (( way bee))
-) Avrılın burcu terazi.. we tam burcu olduğunu sölüyor.. tartısmalardan kacınıyor we yaratıcılığı sewiyor (( o da terazi işte ))
-) Fotoğraf çekimlerine giderken işi şansa bırakmamak icin kıyafetlerini yanında ***ürürmüs.. şanssızlığın genelde onu bulduğunu söylüyor.
-) Avrıl kendini kötü hissettiği morali bozuk olduğu zaman şarkı söyler gitarını tıngıdatırmıs.. bu ses onu rahatlatır cok hosuna gidermiss, onu rahatlatan tek sey olduğunu söylüyorr=)
-) Avrılın vicudunda 4 tane piercing war: biri göbek deliğinde, ikisi sol we bi tanesi de sağ kulağında, kücük bir süzgec o!!
-) Adı Sam olan cok sirin bi köpeği war
-) Yasama bakıs acısı söyle: "İnsanların ne dediği beni ilgilendirmiyor. Sadece kendim olmaya calısıyorum. Yasamdan zewk almayı ve kendim olmayı sewiyorum." Kendinden emin bir kız!!
-) Avrılın, Matt adında bir abisi ve Michelle adında bir kız kardesi war. O, her zaman ilgi odağı olmak isteyen ortanca kardes yani =)
Ünlü olmadan önce bi fast food restoranında calısıyormus ancak bu macera normal olarak kovulmayla son bulmus.. kendine en uygun seyin müzik ve sarkılar olduğunu söylüyor..
Avrılın göbek adı da Romana
Avrıl pizzaya bayılırmıs. Ama önce üzerindeki malzemeleri yermis. En sewdiği malzeme de zeytinmis. Türklük war heralde hamurunda!!:DD
biyografi
Avril Lavigne, 27 Eylül 1984'te Napanee adında, Canada'nın nüfusu 5000 civarında küçük bir kentinde dünyaya geldi. 14 yaşındayken annesi ona bir gitar aldığından beri kendi şarkılarını söylüyordu. Büyüdükçe Napanee'den sıkılmaya başladı, şarkılarını bir videoya kaydetti ve plak şirketlerine gönderdi. Bunu yaparken herhangi bir sonuç çıkmasını beklemiyordu, sadece şansını deniyordu. Bir süre sonra New York Records, ona bir demo yapması için şans tanıyacağını belirten bir mektup gönderdi ve Avril Napanee'den çıkmak için beklediği bilete kavuşmuş oldu. Bir gün stüdyoda çalışırken Arista Records'tan biri geldi, onu dinledi ve Arista'nın başkanıyla onu tanıştırmaya karar verdi, tanışmanın akabinde sözleşme imzalandı. İşte, yeteneğin şansla buluşmasının öyküsü.
Vakit kaybetmeden bir ekip kuruldu, ünlü hit şarkılara imza atmış Matrix grubu Avril için şarkı sözleri yazdı ve 2002 yılında Avril Lavigne, Let Go albümüyle çıkışını yaptı. Dünya çapında 14 milyon satan bu albümle bir çok ödül aldığı gibi, sekiz dalda da Grammy adaylığı elde etti Lavigne.
Bir anda yakaladığı şöhret başını döndürmedi. Evde, sokakta, alışverişte nasılsa sahneye de öyle çıkıyordu. Diğer starlar turneye çıkarken kostümleri ayrı bir tırla taşınırken, o her normal insan gibi kendisine bir valiz hazırlıyordu.
Büyük başarılar elde etmiş olmasına rağmen, Let Go oldukça yapay koşullarda üretilmiş, kendi müzik zevkini yansıtmaktan uzak bir albüm oldu Avril için. Başından beri o, kendi şarkılarını kendi yazmak ve bestelemek; pop kültürünün fabrikasyon üretim tarzından mümkün olduğunca uzak durmak istiyordu ama yaptığı yatırımı garantiye almak isteyen plak şirketi, albümün söz yazımı çalışmalarını büyük hitlere imza atmış Matrix grubuna emanet etti. Matrix grubunun elinden çıkan ve tam anlamıyla bir hit olan Complicated, bir iki satırı dışında Avril'i yansıtan bir şarkı olmadı ve Avril bu şarkıyı hiçbir zaman çok severek söylemedi.
Pink ve Christina Aguilera'nın ikinci ve daha kişisel albümleri için Linda Perry ile çalışmaları gibi Avril de ikinci albümü için kendisine akıl hocası olarak 1997'den bu yana üç albüm çıkarmış, Kanadalı şarkıcı, piyanist ve söz yazarı Chantal Kreviazuk'u seçti. Başlangıçta, birlikte bir düzine şarkı yazmak için sözleşmemişlerdi, fikir alışverişinde bulunmak üzere çıkılan bir kaç yemek iki üç hafta kadar süren şarkı sözü yazma seansına kendiliğinden dönüştü ve albümde yer alan beş şarkıyı birlikte yazdılar. "Bir anda kardeş gibi olduk" diyor Kreviazuk'la ilşikisinden bahsederken Avril, "Bazen annem gibi oldu, çok iyi bir arkadaşlık kurduk. Tanrı'nın onu çok iyi bir sebeple hayatıma soktuğunu düşünüyorum."
Avril, Kreviazuk ile Let Go'nun sözyazımı seanslarından farklı olarak, daha yaratıcı bir ortamda çalıştı. Bu süreçte ilk kez kendisinde varolan söz yazarlığı yeteneğini tanıdı, yeni yönlerini keşfetmiş oldu. Bunun yanısıra, bu çalışmalar sırasında çok eğlendiğini de anlatan Avril "bazen bir şey yazıp getirdiğimde, o bana 'bu beş para etmez' diyordu, aynı şeyi ben de ona yapabiliyordum. Birlikte çalışan insanların bribirlerine böyle şeyler söyleyebilmesi tuhaf bir şey ama biz bunu yapabiliyorduk. Ben düşündüğüm her şeyi ona söyleyebiliyordum ve hiçbir zaman bana kendimi aptal gibi hissettirmedi, çok rahattım" diyor. Avril aynı şekilde, albümün iki şarkısının altında imzası bulunan Evanescence'in gitaristi Ben Moody ile de çalışmalar sırasında sıkı bir dostluk kurdu.
Bu şekilde tamamen yaratıcı ortamlarda çalışılarak üretilmiş, sözleri daha derin, sound'u daha orijinal bir albümle karşımızda Avril Lavigne. İlk albümü çok sevip, ikincisinde de benzer bir müzikle karşılaşacaklarını düşünenler hayal kırıklığına uğramış olabilirler ama duydukları bu yeni müzikten de hoşlandıklarına hiç şüphe yok...
Filmleri
2006 - Fast Food Nation
2006 - Over The Hedge (Seslendirme)
Ayrıca : New York Minute,Wimbledon,The Princess Diaries 2:Royal Engagement,American Wedding,Legally Blonde 2:Red,White and Blonde,Sweet home Alabama filmlerinin de müziklerini okumuştur.
resimlerini sonra koyucam yorumlarınız...?
Anasayfa 
Arama 
Kayıt Ol 
Salı Ağus. 14, 2007 7:59 pm
